Bir diğer fotoğraf. Yine siyah beyaz. Hatta belki de sepya. Genç bir anne kızını okula göndermiş, arkasından bakıyor. Ama garip birşeyler var; fazlasıyla temkinli. Perdenin arkasında saklanmış, görünmemeye çalışıyor. Gizli gizli seyrediyor uzaklaşan çocuğunu. Saklanarak... Çünkü küçük kızın kesin direktifi var! Arkamdan bakma, demiş. Ben kendim gidebilirim. Arkamdan sakın bakma! Huysuzluk ve kararlılık karışımı bir ses tonuyla söylemiş olmalı. Şimdi düşündüm de, daha çok asi ve kızgınlık dolu bir renk var sanki sesinde. Öyle hırçın bir asilik de değil hani. Daha çok yumuşak başlı bir isyankarlık. Minicik bünyeye fazla geldiği için geleceğe doğru tüm hayatına taşacak olan inatçı ama huzursuz bir kararlılık hali..
. Küçüğün isyanı devam ediyor katlanarak: Arkamdan da bakma! Anne biliyor ki kuçuk kız bir yandan ilerleyecek, bir yandan de onu kontrol edecek ardından bakıyor mu diye. Perdenin arkasına saklanması da bundan. Minik kız ilerliyor, arada bir de dönüp pencereyi kontrol ediyor. Annesinin bakmadığına ikna oldu, yürüyor. Annenin içinde endişeyle karışık şaşkınlık hali, kızı gözden kaybolan kadar perdenin arkasından ayrılamıyor...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder